Ani Kars şehrinin güneydoğusunda, il merkezine 42 km uzaklıkta, Arpaçay boyunda bulunan ören yeri. 961-1045 yılları arasında Pakraduni Hanedanlığı 'ndan Ermeni hükümdarlarının başkenti olmuştur. 11. ila 12. yüzyıla ait bazı İslam mimarisi eserlerini de barındırır. 2012'de Unesco tarafından Dünya Mirası Geçici Listesi'ne dahil edilen Ani, 2016'da ise Dünya Mirası olarak tescil edildi.
Tarihi;
Kentin adı en
erken 6. yüzyılda Gamsaragan sülalesinden Ermeni beylerine ait bir
müstahkem yer olarak geçer. Ermeni Gamsaragan ailesi ile Ermeni Bagrationi
(Bagrat) ailesi arasındaki uzun mücadele ikincilerin zaferi ile sonuçlanmış ve
780 yılında Gamsaragan'lar mülklerini Bagratlılara satarak Bizans ülkesine
göçmüşlerdir.Bagratlı I. Aşot 885 yılında Abbasi Halifesi ve Bizans İmparatoru tarafından "Ermenistan
Kralı/Şehinşah-ı Armen" olarak tanınmıştır. Aşot ve oğulları önce (bugünkü
Tuzluca ilçesinin 8 km kuzeyinde Halimcan köyü yakınında bulunan) Bagaran kentinde,
daha sonra (Akyaka ilçesinde Koyucak mevkiinde bulunan) Şirakavan'da
ve Kars merkezde
hüküm sürmüştür. 961 yılında 3. Aşot (953-977) başkentini Ani'ye taşıyarak
burada büyük bir kentin inşasına başlamıştır. Kent en parlak devrini 2. Smpat (977-989)
ve oğlu Gagik (989-1020) döneminde yaşamıştır. Bu devirde kent nüfusunun
100.000'i aştığı rivayet edilmektedir. 1045'te Bizanslılar Ani'yi zaptedip
Bagratlı devletine son verince savunmasız ve huzursuz kalan bölge, 1064'te
Selçuklu sultanı Alparslan'a teslim olmuştur. Başka kaynaklara göre Ani ören yerinde Bronz ve
Demir çağ yerleşimler ve Urartulu olması olası yapılar, kazılarla gün ışığına
çıkmıştır. İç kalenin duvarlarında, yeniden kullanılmış klasik usulde kesilmiş
taş vardır ve de Zerdüşt ateşgedesi olabilecek bir yapı da mevcuttur. Ani’den,
ilk defa M.S. 5inci yüzyılda müverrihleri, tepeye yapılmış güçlü kale ve
Kamsarakan sülalesinin mülkü olarak bahsetmiştir.
sağdaki:kamsarakan simgesi
Türk fethinden sonrası;
Kent, 1064 yılına kadar Bizans yönetiminde
kalmış ve bu tarihte Selçuklular tarafından zaptedilmiştir. Ancak kentte
Selçuklu idaresinin kurulmuş olduğuna dair bir belirti yoktur. Selçuklu
fethinden kısa bir süre sonra kent ve çevresinin Kürt kökenli Şeddadi beyliğinin
başkenti olmuştur. Ani'deki en önemli İslam eseri olan Ebul
Menuçehr Camii, 1072 yılında Şeddadî emiri Menuçehr
tarafından yaptırılmıştır. 1190 yılı dolayında Zakare Mkhrgrdzeli
adlı Gürcü beyi Ani hisarını üs alarak Kars ve Ahıska bölgesini
kapsayan bir egemenlik kurmuştur. Bunun soyundan gelenler önce Tiflis'teki
Gürcü krallarına, sonra Moğol İlhanlılar'a bağlı "atabey"
sıfatıyla hüküm sürmüşlerdir. Ani'deki Hıristiyan eserlerinin birçoğu bu
devirde yapılmış veya onarılmıştır. Daha sonra
kent Celayirli ve Karakoyunlu devletlerinin egemenliğine girmiş
ise de, nüfusu ağırlıkla Ermenilerden oluşmuştur.Ani 1319'daki depremde ağır
hasar görmüş, daha sonra Timur tarafından ele geçirilerek tahrip
edilmiştir. Buna rağmen 1535 Osmanlı-İran savaşında tamamen terkedilinceye dek,
kentte bir nüfusun barındığı anlaşılmaktadır.
Eserleri;
*1001 kilise şehri veya 40 kapılı şehir diye de
adlandırılan Ani'nin ilk keşfi 1880'lere uzanan bir yeraltı şehri de vardır.
* Bu yeraltı şehrinde 823 yapı ve mağara
bulunmaktadır.
* Şehir suru, 8 kadar kilise ve bir cami,
Ani'de halen ayakta duran eserlerin en önemlileridir İki
yanı Arpaçay Kanyonu ile çevrili olan kentin plato tarafındaki üçüncü cephesi,
10. yüzyıla ait güçlü surlarla korunmuştur.
*
Aslanlı Kapı kentin ana girişini oluşturur.
*Ani
Katedral adı
verilen Meryemana Kilisesi, 989 yılında, İstanbul'daki Ayasofya'nın
kubbesini onaran mimar Trdat tarafından inşa edilmiştir. Düşey hatları kuvvetli
bir şekilde vurgulayan yapı, etkileyici bir yükseklik duygusu elde eder.
*Surp Stephanos Kilisesi
* Vadi içinde bulunan Dikran Honentz Kilisesi 1215 yılında onarılmış ve Ermeni
kilise geleneğini gösteren zengin fresklerle bezenmiştir. Fresklerde Ermenilere
Hıristiyan dinini getiren Aziz Grigor/Krikor Lusavoriç'in hayatından sahneler
görülür.
* 1020 yılına tarihlenen Abugamir Pahlavuni Kilisesi, İslam mimarisinden kaynaklanan ve
daha sonraki dönemde Selçuklu mimarisinde sık sık kullanılan özellikler
sergiler.
* Ebu'l Menuçehr
Camii, Türk fethinden sonra Türkiye topraklarında inşa edilen en eski
cami olmasıyla dikkati çeker. Muhtemelen daha eski bir sivil yapıdan
dönüştürülmüş ve 14. yüzyılda ikinci kez tadilata uğramıştır.
*
Arkeolojik alanın dışında kalan bir müstahkem tepe üzerinde, Zakare
Mkhrgrdzeli'nin Kızlar Kilisesi adıyla bilinen kilise görülür.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder