7 Ekim 2020 Çarşamba

                                                             BİLGE

 

        Ülkemizde yada dünyada yaşanan güncel olaylar ,doğa olayları yada hastalıklar gibi yaşanan durumları yaşadığımız teknolojik hayatlar yüzünden araştırma, merak etme duyularımızı kaybetmek üzereyiz. Bu yaşadığımız dönemde zaten sayılı kişiler kalmıştır bunların kıymetini bilip bunların izinden ve merak duygusunu kendimize empoze etmemiz gerekir. Bir araştırma yaptığımız vakit kolaya kaçıp hazıra konmaktan sa o konuyu derinlenmesine inceleyip kaynakları topladıktan sonra bunu diğer insanlara aktarmamız gerekir. Bu cümleyi kullanmamın nedeni ise bin yılda bir gelebilecek bir musibeti derinlemesine araştıran birinden bahsetmek istedim. Bu zat kendi zamanın da eğitimden mahrum kalmış ama eğitim gördüm diyenleri eğitebilecek kadar ilimli bir bilge.


     Genellikle her insanın başına farklı farklı sıra dışı olaylar gelir.Bu olayları  ancak yakınımıza yada bize geldiğinde araştırma yaparız.Benimde deyimimle bilge kişi kendi başına yada yakınlarının yaşaması gerekmez deyip araştıran, bilgi sahibi olan, insanlara aktarırken anlayabileceği şekilde karşı tarafa anlatan ve yardım etmekten memnun olan buraya dikkat etmek gerekirse tüm bilgileri toplayıp iyiyi kötüyü faydalı yada zararlı olanı ayırt etme özelliğine sahip olan bir kişi. Belki de dünya genelinde yada ülkemizde insanları sınıflandıran şu diploma paçavrası almak için yırtınan kravatlılardan daha geniş kapsamlı bilgiye sahip olan sayılı kişilerdendir.


      Konun özüne değinirsek bilge olduğuna kanaat getirdiğim olayı anlatmak istiyorum. 2020 yılında bir ülkede çıkan korona virüs hastalığı dünyaya hızlı bir şekilde yayılmaya başladı .Ülkemiz ne kadarda mücadele etmeye çalışsa da önlemler yetersiz kaldı. Tabi bende bu hastalığı kapınca  belirli bir süre kendimi karantinaya alıp ve ilacı hala bulunmadığı için doktorlar tarafından takviyeler ile iyileşeceğimiz söyleniyordu. O sırada BİLGE olarak nitelendirdiğim kişi sağlıklı beslenme olsun ağrı yada halsizliği nasıl önlemem için bana belirli takviyeler  yardımcı oldu ve bu hastalıkla ilgili derinlemesine bilgi aktardı. Bu hastalıkla ilgili kendi araştırmalarım sonucunda verdiği her fikir ve önerilerin virüse karşı nasıl etkili olduğunu anladım ve kendi imkanlarıyla kimseye danışmadan kendi evladını karantinaya sokup iyileştirip daha sonra testini yaptırdıktan sonra daha sağlıklı olmasını sağladığını da sağlayan bir bilge. 

    Son olarak ta şu söz ile bitirmek istiyorum ve bilgeyi örnek alarak :Kendisine muhtaç olununca faydalı olur, kendisine ihtiyaç olmayınca ilmini arttırır  .....  H.D.Boztemir



                                                                                                


10 Haziran 2020 Çarşamba

2019 FELAKETİ

                                                        PSİKOLOJİM

     Öncelikle bunu sade doğal olarak karşımdakinin beni daha iyi anlaması için yalın bir şekilde askerde yaşadıklarımı ve askerlik bitiminden sonra nelerin değiştiğini yazıya dökmek istiyorum. Okuyacaklarınız tamamen gerçektir diye formaliteden yazacağım zaten okuyunca eksik bile yazmışsın diyeceksiniz.İlk olarak acemi birliğinde başlayan bitik durumumdan  ve bir taraftan da iyi yönünden bahsedeceğim.Askerlik psikolojisine ilk evresi girişte değilde teslim olmadan bir gün önce başladığını anladım. Çünkü genelde nizamiyeden içeri girdiğinde işte o zaman askerlik başlıyor ilk gününden her şeyi özlüyorsun deniliyordu ve halada söyleniyor. O söylentilerin tezini çürütmüş olarak karşınızdayım arkadaşlar. 
  
     Askere gideceğim kesinleşince öyle bir anda çökme isyan etme olmadı tabi zaten belli bir yaşı geçtiğinizden dolayı normal olarak görüyorsunuz artık. Aileden kopma yada arkadaşlarından uzaklaşma hissi de olmadı.Burada en büyük etken normal bir yaşamınızın aniden kısıtlanması ve birilerinin sizi istediği gibi yönetmesi.İşte en büyük zorluk burada başlıyor tabi bitene kadarda böyle sürmeye devam ediyor. İlk iş başı yaptığım vakit her ilden insanları görmem, farklı şiveleri olan , gelir gelmez oraya adapte olup neden rahat değilsin diyen ne bilim yada oraya adapte olmuş sanki doğumundan ölümüne kadar orada yaşayacaklar gibi davranan askerleri görünce işte işte ilk hayatı sorgulama burada psikolojinin ilk bozulma evresi orada başladı.Rutin olarak tamamen bedeniniz ve zihninizi belli zaman dilimine kadar onlara teslim ediyorsunuz ve daha sonra böyle yaşamaya , normal yaşamınıza da taşıyabiliyorsunuz.istediğiniz zaman istediğiniz yere gidemiyorsunuz ne bilim yemek yiyemiyorsunuz ,uyku düzenini ne kadar saçma görseniz de ona uymak zorunda kalıyorsunuz, haftada bir defalığına tabi ki belli zaman diliminde size özgürlüğünüzü verdiğinde bile orada kurallara uymak zorunda kalıyorsunuz. Yani hem bu duygu yaşanmalı hemde yaşanmamalı acısıyla da tatlısıyla da insana çok şey katıyor.
Zaman geçtikçe sıkı dostlar ediniyorsunuz tabi genelde şu ayrım vardı okuyan ve okumayan. Burada ayrımcılık olarak görülmemeli.Nedeni ise hem yaş farkının olması hemde konuşacağın konunu karşı tarafının anlayıp kendince yorumlaması senin psikolojine girip sana ayrı destek olması kesinliklikle çok önemlidir.Burada bir şeye daha değinmek istiyorum yaşamış biri olarak. Biraz sorguladığınızda daha 19 yada 20 yaşında askerden 18 yaşında olan çocuğu bile gördüm kimliği yüzünden.Demem o ki o yaştaki çocuklar belli zaman dilimini korkuyla acıyla geçiriyor ve normal hayatlarında da bazı duyguları bastırılıyor erken yaşta askere gitmesinden dolayı ve bu çalışma hayatlarında  evliliklerinde insanlara karşı davranışlarında büyük etken gösteriyor. Temennim bu sisteme düzen gelmesidir.
   
    Bu son kısım bana ne kattığını yazmak istiyorum.ilk zamanlar olmasa ilerleyen zamanda çok iyi bağ kurduğum arkadaşlarım oldu ve ilk zamanlarda anlaşamadığım arkadaşlarımla daha sıkı oldum ve iyi ki olmuşum.Belli arkadaşlarla bazı şeyler keşfetmiştik. Şuan insanlar ruhunu dinlendirmek için terapi falan görüyor.Bizde kısıtlı hayatımızın ruhumuzun yönetildiği bedenimizin kullanıldığı bazılarının gözünde hayvanlarla aynı düzeyde olduğumuz bir yerde kendi çapımızda ruhumuza iyi gelen bedenimizde ki yorgunluğu alan müzik seansı yapmaya başladık.
 Her akşam tümenimizin üstadı  askerliği makattan yemiş makamcı (dimitri) ve hayattan darbe yemiş farklı hayatı olan perişan olmuş bide müzik zevklerimiz ile uyuşmayan ancak bize bid'at etmek zorunda olan matbaacı ile kahve kovalayıp  (albino seni unutmayacağız) içtimadan sonra herkes yüzü koyun koğuşta yatarken biz geceleri ruhumuzu dinlendirmeye giderdik. Seansımıza başlamadan önce hayal kurup bazen isyan edip bazen hayallerimizden bahsederdik daha sonra ise 1 saat müzik seansımıza başlardık.Seansımız bittikten sonra uyku istikakımızı almaya ahıra giderken nöbet erleriyle dalga geçip üzerken diğer yandan uyumaya gidip 300 metre ilerde aç karınları doyurmak için nefret ile çalışan askerlerin(dik başlılığın bedelini ödediğim için biliyorum ) emeği ile yaptıkları yemek kokularının bize kadar gelmesi ve onları tahmin edip karanlık yoldan yürümeyi özleyeceğim...